Spor genetiği ile ilgili yapılan çalışmalar gün geçtikçe artmaktadır. Bunun yanı sıra, sportif perfomansın
genetik yapı ile ilişkisini anlamaya çalışırken, fizyoloji, psikoloji ve çevresel faktörlerinde etkili olduğunu
unutmamak gerekir. Aday genlerin sportif performansla ilişkisini ortaya koymak için yapılan çalışmaların
sonuçları, farklı etnik popülasyonlar ve küçük örneklem büyüklükleri gibi çeşitli faktörlerden etkilenmektedir.
Bu durum da farklı makalelerde yer alan sonuçların birbiriyle çelişmesine yol açmaktadır. Biz de kısa ve uzun
mesafe koşucuları ve konrol grubunu içeren kohort çalışmamızda AGT (Angiotensinogen) geninin rs699
polimorfizmi açısından kontrol ve sporcu grubu arasında anlamlı bir fark olup olmadığını tespit etmeyi
amaçladık. Tüm çalışma grubunda AGT rs699 gen polimorfizmi için CC, CT, TT genotip ve yüzde dağılımları
sırasıyla; 8 (%53,3), 10 (%66,6), 6 (%40) şeklinde analiz edilmiştir. Araştırmamızda CT genotipi ve C allel
taşıyıcılarının kısa mesafe koşucularında daha yaygın olduğu tespit edilmiştir. Yapılan literatür araştırmaları
dikkate alındığında kohortumuzdaki uzun mesafe koşucularının dayanıklılık özelliklerinin taşıdıkları AGT
geni varyasyonu ile örtüştüğü tespit edilmiştir. Kısa mesafe koşucularının ise çalışmamızda incelediğimiz
AGT polimorfizmi açısından patlayıcı güç gerektiren spor branşlarına yatkın olduğu söylenebilir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Spor Hekimliği |
Bölüm | 2022 Haziran |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Haziran 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 7 Sayı: 1 |